Çorum Tarihçesi

20 Kasım 2013 Kapalı Yazar: percem

Çorum bölgesinde Paleolitik ve Mezolitik olarak adlandırılan Yontma Taş devri ile Orta Taş devirlerine ait (yaklaşık MÖ 2.000.000-9.000) henüz hiçbir kalıntıya rastlanmamıştır. İnsanların göçebe olarak yaşadıkları, avcılık ve toplayıcılıkla geçindikleri bu döneme ait Türkiye’nin başka bölgelerinden kalıntılar olması nedeniyle, bölgemizde de bazı insan topluluklarının yaşamış oldukları kuvvetle olasıdır.

Bunu izleyen Neolitik Çağ olarak adlandırılan dönemde de (yaklaşık MÖ 9000-6000) Çorum bölgesinde yerleşim izleriyle karşılaşılmamaktadır. Bu dönem tarım ve hayvancılığın geliştiği ve insanların göçebelikten yerleşik yaşam tarzına geçtikleri çağ olarak tanımlanır. Bu döneme ait Anadolu’da en iyi tanınan yer Konya Bölgesindeki Çatalhöyük‘tür.

Çorum İli sınırlarındaki , şimdiye dek saptanmış en eski yerleşime ait kalıntılar Kalkolitik Çağ olarak adlandırılan döneme aittir. (Yaklaşık MÖ 6000-3000) Boğazköy’de Büyükkaya üzerindeki Kalkolitik yerleşim MÖ 6.bine tarihlenir. Bölgenin diğer Kalkolitik Çağ yerleşimleri biraz daha geç döneme aittir. Boğazköy yakınlarındaki Yarıkkaya, Büyük Güllücek, Alacahöyük, Kuşsaray gibi yerleşmeler ekonomileri tarım ve hayvancılığa dayalı, yanlızca birkaç konuttan oluşan küçük köylerden oluşmaktaydı.

Eski Tunç Çağı’nda (yaklaşık MÖ 3000-2000/1900) bölgede Hattiler oturuyordu. Bu dönemde Çorum, Anadolu’nun kültür gelişimi merkezlerinden biri oldu. Bu merkezi rolü almasındaki nedenlerden biri bölgenin maden zenginliğinin olmasıdır. Eskiyapar, Büyük Güllücek ve Alacahöyük gibi çeşitli yerlerde büyük höyük yerleşmeleriyle karşılaşılmaktadır. Çorum’da bu döneme ait, aralarında altın, gümüş ve tunç eserlerin de bulunduğu önemli buluntular, Alacahöyük’te yerel yönetici ve ailesine ait olabilecek zengin mezarlarda ele geçmiştir.

Daha sonraki Hitit döneminde başkent olacak Boğazköy / Hattuşa’da, bu dönemde Hattuş adlı bir yerleşim vardı. Takip eden Asur Ticaret Kolonileri Çağı’nda (yaklaşık MÖ 1900-1700) burada Asurlu tüccarların bir kolonisi kurulmuş ve böylece zengin bir ticaret merkezi gelişmiştir.

MÖ 18. ve 17. yüzyıllar, yereli Hatti beyleri ile Anadolu’ya dışardan gelmiş Hitit grupları arasında güç mücadelesine sahne olmuş ve sonuç olarak MÖ 1650/1600 de Hattuşa yeni kurulmuş Hitit devletinin başkenti olmuştur. Eski Hitit Krallığı olarak adlandırılan ilk döneme (MÖ 1650-1400 civarında) ait yerleşime şimdilik Alacahöyük, Ferzant ve Sungurlu yakınlarındaki Yörüklü’de rastlanmaktadır. MÖ 1400-1200 arasındaki Büyük Hitit İmparatorluğu döneminde Alacahöyük’te bir kültür merkezi oluşmuş ve Şapinuva/Ortaköy’de önemli bir eyalet merkezi gelişmiştir.

Hitit “Büyük Kralları”, Batı Anadolu sahillerinden Suriye içlerine kadar yayılan hakimiyetleri altındaki bölgeyi, idari ve dini başkent olan Hattuşa’dan yönetiyorlardı. MÖ 13. yüzyıl sonuna doğru, taht kavgaları, Mezopotamya’ya olan ticari yollarının kaybedilmesi ve belki de iklimsel değişiklerden doğan kıtlık ve benzeri nedenler, Hitit İmparatorluğu’nun sonunu getirir. MÖ 1200/1180 civarında İmparatorluk tamamen çöker.

Takip eden Erken Demir Çağı (MÖ 1200- 900), bilgi azlığı nedeniyle Karanlık Çağ olarak adlandırılır. Boğazköy’de bu döneme ait bir yerleşim kazılarla saptanmıştır. Ayrıca Eskiyapar ve Alacahöyük kazılarındaki buluntular bu döneme ait yerleşmelere işaret etmektedir. Bir sonraki, Frig Çağı olarak ta adlandırılan döneme ait (MÖ 900-500) elimizde daha fazla bilgi vardır. Boğazköy, Eskiyapar, Pazarlı ve Alacahöyük yöresel merkezler olarak gelişmişlerdir.

Bunu takip eden yüzyıllara ait Çorum bölgesinden çok sayıda eser vardır. Bölge, Hellenistik/Galat döneminde(M.Ö. 300-25) Kelt kökenli Trokmi boyunun hakimiyet bölgesine dahil olur. Roma döneminde de bölge kısmen Kapadokya eyaletine dahil edilir. Amasya’ya uzanan önemli antik yol buradan geçmektedir. Bizans döneminde ise bölge yoğun yerleşime sahne olur. 1071’de kazanılan Malazgirt savaşıyla Orta Anadolu Selçuklu hakimiyetine girer.